EBU Avrupa Şampiyonu Edis Tatlı Fight Club’a Konuştu!

Profesyonel kariyerini Finlandiya’da sürdüren EBU Hafif Sıklet Avrupa Şampiyonu Edis Tatlı ile Kosova’dan Los Angeles’a uzanan samimi bir söyleşi gerçekleştirdik. Tatlı, Türkiye ile bağlarını hiç koparmamış ve ülkemizi yakından takip ediyor. Kosovalı boksörün hedefi yıl sonunda dünya şampiyonluk maçına çıkmak ve bu hedefinden hiç de uzakta değil.

12 Aralık’ta Francesco Patera’dan rövanşı alarak EBU Avrupa Şampiyonluğunu tekrar kazanmış oldunuz. İlk maçla ilgili itirazlarınızın olduğunu hatırlıyorum. Rövanşta sizin için farklı olan neydi?

İkinci maçta çok rahattım ve daha agresiftim. Ne yazık ki üçüncü raundun sonunda baş parmağım kırıldı. Yoksa onu ringden dışarı atana kadar dövecektim. Daha önce hiçbir rakibime bu kadar kızmamıştım. Bana karşı oldukça saygısızdı ve sportmenlikle bağdaşmayan hareketleri vardı. Sadece o değil, takımı da aynı şekilde davrandı. Bugüne kadar 32 maç yaptım. Her rakibimle maçtan sonra sarıldık ama ilk maçta Patera ile bu saygı çerçevesindeki münasebet olmadı. İlk maçı kaybettiğini kendisi de biliyordu ama karardan sonra ben daha iyiyim diye havalara uçtu. Sonuçta rövanşı aldım. Eğer parmağım kırılmasaydı altıncı ya da sekizinci rauntta maç biterdi.

Hakemlerin puanlarına baktığımızda Edis’in neredeyse bütün rauntları aldığını bir hakemin Patera’ya bir raunt verdiğini görüyoruz. Bu maçın yayını olmadığı için maçı Finlandiyalı gazeteci Mikko Marttinen’den canlı anlatım şeklinde takip etmiştim. Marttinen de maç boyunca Edis Tatlı’nın çok rahat ve üstün bir oyun ortaya koyduğunu söylemişti.

IBF’te dördüncü ve WBC’de on birinci sırada yer alıyorsunuz. Hali hazırda unvan maçına çıkma ihtimaliniz ve sahip olduğunuz EBU Avrupa Şampiyonluğunuz var. Kısa ve uzun vadede hedefleriniz neler?

İnşallah bu yıl içinde dünya şampiyonluk maçına çıkmayı planlıyorum. Rakibimin kim olduğu benim için önemli olmayacak. Kim olursa olsun unvan maçında dövüşmek istiyorum. Mikey Garcia sıklet çıktığı için WBC kemeri boşta kalacak. Bu kemer için Yvon Mendy ve Luke Campbell maçı söz konusu olabilir. Bu maçın kazananı ile WBC unvan maçına çıkmak istiyorum.

Diğer federasyonların da kendi Avrupa Şampiyonlukları bulunuyor lakin içlerinde en prestijlisi EBU Avrupa Şampiyonluğu olarak görülüyor. Edis Tatlı WBC bir numarası Yvon Mendy’i 2015 yılında ortak kararla mağlup etmeyi başarmıştı.

IBF sırlamanızın daha iyi olduğunu görüyoruz. IBF’te Robert Easter Jr.’ı gözünüze kestiriyor musunuz?

Raymundo Beltran WBO unvan maçına çıkacak. Benim için önemli olan unvan maçı olması hangisi olduğu fark etmez. WBC kemerini düşünürsek; Mendy kazanırsa büyük ihtimal maç Finlandiya’da olur. Luke Campbell kazanırsa karşılaşma İngiltere’de olur. İngiltere bence şu an en iyi seyirci atmosferine sahip olan ülke. Bunu olimpiyatlarda da gördük. Spor dalı ne olursa olsun bütün salonlar ve stadyumlar doluydu. Bence Campbell favori olan isim ancak Mendy de güçlü  ve ileri boks yapıyor.

Önemli müsabakalara çıktınız ve birçok ünlü isimle sparring yaptınız bize biraz sparring anılarınızdan bahseder misiniz?

Mendy maçında önce hazırlıklar için Los Angeles’taydım. Manny Pacquiao ile iki rauntluk bir sparring yaptım. Amerika’da Ruslan Provodnikov ile dövüştüm. Victor Postol ile çok sparring yaptım. Provodnikov ile sparringimiz oldukça çekişmeliydi. 4 rauntluk bir sparring yaptık ilk üç rauntta ben ringin hakimiydim, kendi oyunumu ortaya koydum onu bozdum diyebilirim. Freddy Roach da izliyordu. Sonra ne oluyor burada diye herkes toplandı. Provodnikov sürekli üstüme geliyordu benim de sol direktim çok iyi, sol vurup yer değiştiriyordum. Hiç sabit kalmamıştım.

Pacquiao ile kaskla dövüşüyorduk. Pac Man sürekli kaskıyla oynuyordu. Benden sonra 2 raunt daha başka birisiyle dövüştü. Ben de takip ediyorum, yine kaskıyla oynamaya devam ediyordu. O kaskıyla uğraşırken ona vurmak yasaktı. O dönem Floyd maçına hazırlanıyordu. Bizi çok iyi ağırladılar. Her şeyimizi ayarladılar.

Kosova Prizren doğumlusunuz ve Finlandiya’da yaşıyorsunuz. Balkanlardan İskandinavya’ya uzanan hikâyeniz nasıl gelişti?

Prizren doğası ve tarihi ile çok güzel bir yer. Tam bir Osmanlı yadigârı diyebilirim. Biz 1990 yılında önce İsviçre’ye gittik. Babam orada bir sene çalışıp, biraz para kazandıktan sonra Kosova’ya geri döndük. Bir yıl Prizren’de kaldıktan sonra Finlandiya’ya gittik. Aslında yine bir sene çalışıp dönecektik ama burada kaldık Keşke geri dönseydik ama kısmet böyleymiş. Ben 4 yaşımdan beri Finlandiya’da yaşıyorum. Finlandiya’da hayat rahat ve güzel ama biz burada entegre olduk asimile olmadık. Her zaman kültürümüzü ve yaşam tarzımızı koruduk. Osmanlı yadigârı topraklardan gelen insanlar olarak yaşamımızı sürdürmeye devam ettik. Ringe giriş müziğim bile iki yıldır Diriliş Dizisi’nin müziği.

Son dönemde Türkiye’de üst soy araştırması çok popüler sizin bu konuda bir araştırmanız oldu mu?

Babamın tarafı Türk, annemin tarafı Arnavut’tur. Ama onlar da Türkçe konuşuyor. Babamlar Osmanlıdan bu yana Prizren’de kalmış. Prizren’de Türkçe konuşarak bütün işlerinizi halledebilirsiniz. En son iki yıl önce gitmiştim. Ağustos’ta tekrar gideceğim.

Kosova’da başkent Pristine ve Prizren’de son dönemde Türk dizilerinin de etkisiyle Türkçe konuşan nüfus oldukça arttı.

Ailenizde başka boks yapan var mı?

Babamın arkadaşlarının çoğu boksördü. Babam iyi futbol oynar; aslında her sporu hem iyi yapar hem de takip eder. Ben de futbol oynuyorum boş zamanlarımda. Annem ve babam emekli oldular. Babam İsviçre’de yaşayan kardeşimin yanına gitti. Sizde nasıl Almanya’ya göç varsa bizde de İsviçre’ye var.

Finlandiya Türkiye’den bakıldığında yaşam kalitesi yüksek, soğuk ama sorunsuz bir yer olarak görülüyor. Finlandiya’daki yaşamla ilgili siz neler söylemek istersiniz?

Dediğiniz gibi sakin, soğuk ve güzel bir yer ama Türkiye’yi hiçbir yere değişmem.

Haftasonu ne yapılır Finlandiya’da.

Hiçbir şey yapılmaz : ) Buz hokeyine giderler, içerler, disko, bar vs. Sadece buz hokeyi var başka sporları da yok.

Boksa dönersek amatör kariyerinizde başarılarınız neler?

3 defa minikler Finlandiya şampiyonu oldum 14 yaşında amatör boksa başladım. 3,5 yıl devam ettim sonra burnum kırıldığı için 1,5 yıl ara verdim. Döndükten sonra da profesyonel oldum.

Hafif sıklette Linares, Robert Easter Jr. gibi isimler var. Mikey Garcia ve Terry Flanagan sıklet çıktılar. Sizin bu sıklette favori isimleriniz kimler?

Floyd Mayweather benim için bir numaradır. Bir saniye tabi önce Ali sonra Floyd gelir. Mikey Garcia’yı çok beğeniyorum. Gösterişsiz ama işini çok iyi yapan bir stili var. Zor işleri basit gibi gösteriyor.

Türkiye’yi yakından takip ettiğinizi biliyorum. Türkiye ile olan bağlarınızdan bahseder misiniz?

İki yıldır Kosova’ya gitmediğim dönemde Türkiye’yi ziyaret ettim. Bodrum ve Kemer’de tatilimi geçirdim. Çok güzel yerler gerçekten. Ben sıcağı seviyorum. Kardeşim ve annem pek sıcağa dayanamadı. Benim sıcakla aram iyidir.

Boks dışında neler yapıyorsunuz?

Futbolu çok seviyorum. Basketbol ve masa tenisi oynuyorum. Türkiye’de Galatasaray taraftarıyım. İki yıldır takip etmiyorum ama bu sene inşallah şampiyon oluruz.

Tarihten 3 isimle yemek yeme şansınız olsa bunlar kimler olurdu?

Kardeşim ve Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte bir akşam yemeği yemek isterdim.

Son dönemde birçok boksör doping testlerini geçemiyor bu konuda neler söylersiniz?

Bence verilen cezaların daha ağır olması lazım. En az 6-8 yıl olması gerekiyor. Başkalarının yapmalarının önüne geçmek için bu şart. Biz ringde hayatımızı ortaya koyuyoruz. Sonra birisi dopingle gelip bize yumruk atıyor. Bu adil değil.

Favori yumruğunuz hangisi?

Sol kroşem

Boksör olmasaydınız ne olurdunuz?

Futbolcu olmak isterdin Bazen keşke futbolcu olsaydım diyorum. 1.5 aylık bir oğlum var. Onun futbolcu olmasını isterim. Allah yetenek verdiyse kabiliyetine göre yolumuzu çizeceğiz.

Finlandiya futbolunda son olarak yurtdışında oynayan forvet Pukki var sanırım.

Evet Pukki arkadaşım. Eremenko var bir de o da iyi bir arkadaşım. Eskiden Litmanen, Hyppia vardı en son Pukki çıktı.

Sizce boks seyircisinin anlamadığı şey nedir?

Bizler aylarca hazırlanıp 12 raunt için ringe çıkıyoruz. Seyirci bizi sadece o 12 rauntla yargılıyor. Hazırlık sürecinin ne kadar zor olduğunu seyirciye anlatmak çok zor.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Kendi sporcularımızı desteklememiz gerekiyor. Avni Yıldırım ve diğer arkadaşlarımızın arkasında durmamız gerekiyor. Selçuk Aydın’ı da çok takip ettim. Türkiye’de seyircinin desteği pek yok. Finlandiya’da da istikrarsız bir seyirci var. Helenius, Eva ve ben Finlandiya’da boksu ilerlettik. Şimdi Helenius 33, Eva 35, ben de 30 yaşımda oldum. Artık birkaç yıl sonra burada da boks bitecek arkadan insan gelmesi gerekiyor.

Türkiye’ye bir mesajınız var mı?

Afrin’de milleti ve vatanı için savaşan Mehmetçiklerin Allah yar ve yardımcısı olsun.

Röportaj: @Cihat_Gemici